Dirençler, psikoterapi ve danışma sürecinin kaçınılmaz ve değerli bir parçasıdır. Lisans öğrencileri ve terapist/danışman adayları için, dirençleri tanıma, anlama ve bunlarla çalışma becerileri kritik öneme sahiptir. Bu bölümde, dirençlerin teorik altyapısı, türleri, klinik örnekleri ve müdahale stratejileri detaylı olarak incelenecektir.
I. Direncin Tanımı ve Kuramsal Çerçevesi
Direnç, danışanın terapötik değişime, farkındalığa veya içgörüye karşı gösterdiği bilinçli veya bilinçdışı engelleme davranışlarıdır. Farklı psikoterapi ekollerine göre direnç:
Psikanalitik Yaklaşım: Freud’a göre direnç, bilinçdışı materyalin bilince çıkmasını engelleyen bir savunma mekanizmasıdır.
Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım: Direnç, işlevsel olmayan düşünce kalıplarını sürdürme eğilimi olarak görülür.
Hümanistik Yaklaşım: Rogers’a göre direnç, danışanın benlik kavramına tehdit olarak algıladığı deneyimlere karşı bir tepkidir.
Gestalt Yaklaşım: Perls’e göre direnç, tamamlanmamış işleri ve çözülmemiş çatışmaları sürdürme eğilimidir.
II. Direncin İşlevleri
1. Koruyucu İşlev: Danışanı travmatik anılardan, yoğun duygulardan ve tehdit edici farkındalıklardan korur.
2. Homeostaz (Denge) Sağlama: Sistem, değişime karşı dengeyi korumaya çalışır. Direnç, danışanın bildiği “güvenli” alanda kalmasını sağlar.
3. İletişim İşlevi: Direnç, aslında danışanın sözel olmayan bir iletişim biçimidir ve “Henüz hazır değilim” mesajını verir.
4. İlişkisel İşlev: Direnç, danışanın terapistle ilişkisini test etme ve güven oluşturma sürecinde rol oynar.
III. Direnç Türleri ve Klinik Örnekler
1. Sözel Dirençler
a) Entelektüelleştirme/Rasyonelleştirme
Tanım: Danışanın duygusal bağlantıyı keserek konuyu yalnızca zihinsel, teorik düzeyde ele alması.
Klinik Örnek:
Terapist: “Eşinizden ayrılma kararı aldığınızda neler hissettiniz?”
Danışan: “Boşanma istatistiklerine bakarsanız, evliliklerin %40’ı ilk on yılda sona eriyor. Bizimki aslında ortalamadan daha uzun sürdü. Sosyolojik olarak düşünürsek, modern toplumlarda ilişki dinamikleri değişiyor ve…”
Analiz: Danışan, boşanma kararının kendisinde yarattığı acı, üzüntü, kaygı gibi duyguları keşfetmek yerine, konuyu akademik ve nesnel bir analiz düzeyine çekerek duygusal bağlantıdan kaçınmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Boşanma süreciyle ilgili bilgilerinizi ve analizlerinizi takdir ediyorum. Ancak şu anda bu kararın sizde yarattığı duygusal deneyime odaklanmak istiyorum. Ayrılık kararını verdiğiniz gün, içinizde neler olup bitiyordu?”
b) Minimizasyon (Küçümseme)
Tanım: Danışanın önemli sorunları, travmaları veya duyguları önemsizmiş gibi göstermesi.
Klinik Örnek:
Danışan: “Çocukken babam beni sık sık döverdi, ama o zamanlarda herkes çocuklarını döverdi. Büyük mesele değil yani, atlattım gitti.”
Analiz: Danışan, çocukluk travmasının etkisini küçümseyerek, bu travmayla yüzleşmekten ve bununla ilişkili duygulardan kaçınmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Bu deneyimleri normalize etme çabanızı anlıyorum. Ancak böyle bir deneyimin, sizin gibi hassas bir çocuk için ne kadar zorlu olabileceğini de düşünmek isterim. O anları hatırladığınızda, küçük bir çocuk olarak neler hissetmiş olabileceğinizi merak ediyorum.”
c) Konuyu Değiştirme/Dağıtma
Tanım: Danışanın zorlu veya tehdit edici konulardan kaçınmak için sürekli başka konulara geçmesi.
Klinik Örnek:
Terapist: “Geçen seansta intihar düşüncelerinizden bahsetmiştiniz. Bu düşüncelerin ne zaman ortaya çıktığını konuşabilir miyiz?”
Danışan: “Ha, evet. Bu arada dün ilginç bir film izledim. Psikoloji hakkında bir belgeseldi. Size de tavsiye ederim. Ayrıca işyerinde yeni bir proje başladı…”
Analiz: Danışan, intihar düşünceleri gibi ağır ve duygusal bir konuyu konuşmaktan kaçınmak için sürekli başka konulara geçmektedir.
Müdahale Stratejisi: “Paylaştığınız şeyler ilginç, ancak fark ettim ki intihar düşüncelerinizden bahsetmeye başladığımızda konu değişti. Bu konuya dönmenin zor olabileceğini anlıyorum. Hazır hissettiğinizde, bu düşüncelerinizi güvenli bir şekilde keşfetmek önemli olabilir.”
2. Davranışsal Dirençler
a) Seanslara Geç Gelme/İptal Etme
Tanım: Danışanın terapiye fiziksel olarak direnç göstermesi.
Klinik Örnek:
Arka Plan: Danışan son beş seanstan üçüne son dakikada iptal ederek gelmemiş, ikisine ise 15-20 dakika geç gelmiştir. Özellikle bir önceki seansta çocukluk travmaları üzerine konuşmaya başladıktan sonra, bu davranış belirginleşmiştir.
Analiz: Travmatik materyale yaklaşma anksiyetesi, danışanın terapiye fiziksel olarak direnç göstermesine neden olmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Son zamanlarda seanslara gelme konusunda bazı zorluklar yaşadığınızı fark ettim. Özellikle geçen sefer çocukluk anılarınızı konuşmaya başladıktan sonra bu durum daha belirgin hale geldi. Bu iki durum arasında bir bağlantı olabileceğini düşünüyor musunuz?”
b) Sessizlik
Tanım: Danışanın terapide uzun süre sessiz kalması veya minimal yanıtlar vermesi.
Klinik Örnek:
Terapist: “Bugün nasılsınız? Geçen haftaki görüşmemizden sonra neler hissettiniz?”
Danışan: “İyiyim.” (Uzun sessizlik)
Terapist: “Geçen hafta babanızla olan ilişkinizden bahsetmiştik. Bu konu hakkında biraz daha konuşmak ister misiniz?”
Danışan: “Bilmiyorum.” (Yine sessizlik, göz temasından kaçınma)
Analiz: Danışan, duygusal olarak tehdit edici bir konuya yaklaşmaktan kaçınmak için sessizliği bir direnç biçimi olarak kullanmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Sessizliğinizin birçok anlamı olabilir. Belki düşünmek için zamana ihtiyacınız var, belki konuşmak zor geliyor, belki de benimle nasıl paylaşacağınızdan emin değilsiniz. Şu anda bu sessizlikte neler yaşıyorsunuz?”
3. İlişkisel Dirençler
a) Terapiste Yönelik Direnç
Tanım: Danışanın terapistin yetkinliğini, anlayışını veya niyetini sorgulayarak terapötik ilişkiye direnç göstermesi.
Klinik Örnek:
Danışan: “Siz hiç benim yaşadıklarımı yaşadınız mı? Beni gerçekten anlayabilir misiniz? Kitaplardan öğrendiğiniz teorilerle benim sorunlarımı nasıl çözebileceğinizi düşünüyorsunuz?”
Analiz: Danışan, terapistin yetkinliğini sorgulayarak, kendi savunmasızlığını ve terapötik ilişkiye güvenme korkusunu dışa vurmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Sizin deneyimlerinizi tam olarak yaşamamış olmam sizi endişelendiriyor gibi görünüyor. Bu endişenizi anlıyorum. Birine güvenmek ve açılmak, özellikle de sizin deneyimlerinizi birebir yaşamamış birine, zor olabilir. Sizce birini anlamak için aynı şeyleri yaşamış olmak şart mıdır?”
b) Transferans Direnci
Tanım: Danışanın geçmiş ilişkilerden kaynaklanan duygu, düşünce ve beklentileri terapiste yansıtması ve bu transferansın terapötik süreci engellemesi.
Klinik Örnek:
Danışan: (Agresif bir tonla) “Geçen hafta söylediğim şeyi unutmuşsunuz. Hep böyle oluyor, insanlar söylediklerimi önemsemiyor. Siz de diğerleri gibisiniz.”
Terapist: (Aslında danışanın bahsettiği bilgiyi not almış ve hatırlamaktadır)
Analiz: Danışan, muhtemelen geçmiş ilişkilerinde yaşadığı “önemsenmeme” deneyimini terapiste yansıtmakta ve bu transferansla terapötik ilişkiye direnç göstermektedir.
Müdahale Stratejisi: “Söylediklerinizin unutulduğunu hissetmeniz sizi öfkelendirmiş görünüyor. Hayatınızda önemsenmeyen biri gibi hissettiğiniz başka durumlar oldu mu? Belki de benimle ilişkinizde, geçmişteki ilişkilerinizden bazı duygular canlanıyor olabilir mi?”
c) Bağımlılık/İdealizasyon Direnci
Tanım: Danışanın terapisti aşırı idealleştirerek kendi sorumluluk ve özerkliğini reddetmesi.
Klinik Örnek:
Danışan: “Sizden önce beş farklı terapiste gittim ve hiçbiri bana yardımcı olamadı. Siz çok farklısınız, çok daha iyisiniz. Tüm sorunlarımı çözebileceğinize inanıyorum. Ne yapacağımı söyleyin, aynen yapacağım.”
Analiz: Danışan, terapisti idealleştirerek kendi değişim sorumluluğunu almaktan kaçınmakta ve böylece gerçek terapötik çalışmaya direnç göstermektedir.
Müdahale Stratejisi: “Bana duyduğunuz güven için teşekkür ederim. Ancak, terapideki asıl değişim gücünün sizde olduğunu hatırlatmak isterim. Ben yalnızca bu yolculukta size eşlik edebilirim. Kendi çözümlerinizi bulmanıza yardımcı olabilirim, ancak sizin yerinize sorunları çözemem. Bu sorumluluk paylaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz?”
4. İçerik Dirençleri
a) Seçici Açıklama
Tanım: Danışanın yalnızca belirli konularda açık olması, diğer önemli alanları gizlemesi.
Klinik Örnek:
Danışan: “İş hayatımdaki stresle ilgili detaylı konuşabilirim, ancak evliliğimden bahsetmek istemiyorum. O konu kapalı, lütfen sormayın.”
Analiz: Danışan, muhtemelen en çok acı veren veya tehdit edici hissettiği evlilik konusunu terapiden dışlayarak, gerçek sorunlarla yüzleşmeye direnç göstermektedir.
Müdahale Stratejisi: “İş yaşamınızla ilgili paylaşımlarınızı takdir ediyorum. Evliliğinizle ilgili konuşmak istememenize de saygı duyuyorum. Merak ettiğim, terapide bazı alanları ‘kapalı bölge’ olarak belirlemenin sizin için ne anlama geldiği. Bu sınırın arkasında koruduğunuz nedir?”
b) Hikâye Anlatımı
Tanım: Danışanın duygusal derinlikten kaçınarak sürekli anekdotlar, hikâyeler anlattması.
Klinik Örnek:
Terapist: “Annenizin kaybı sizi nasıl etkiledi?”
Danışan: “Size annemin nasıl hasta olduğunu anlatayım. İki yıl önce doktora gittik, doktor şunu dedi, sonra şu hastaneye gittik, orada şu doktor şunu söyledi. Sonra bir akşam yemekte şunlar oldu… [uzun, detaylı hikâye devam eder]”
Analiz: Danışan, annesinin kaybıyla ilgili duygularını keşfetmek yerine, olayların kronolojik bir anlatımına odaklanarak duygusal içgörüden kaçınmaktadır.
Müdahale Stratejisi: “Bu süreçle ilgili detaylı bilgi verdiğiniz için teşekkür ederim. Şimdi biraz durabilir miyiz? Tüm bu yaşadıklarınız sırasında, içinizde neler olup bitiyordu? Annenizin kaybıyla ilgili duygularınıza odaklanabilir miyiz?”
IV. Direnç Belirtileri ve Tanıma Teknikleri
Terapist adaylarının direnci tanıması için bazı ipuçları:
1. Sözel İpuçları:
o “Bilmiyorum” yanıtlarının sıklığı
o “Evet, ama…” kalıpları
o Genellemeler (“Herkes öyledir”, “Her zaman böyle olur”)
o Konu değiştirmeler
2. Sözel Olmayan İpuçları:
o Göz temasından kaçınma
o Beden dilinde kapanma/savunma pozisyonları
o Gergin veya huzursuz davranışlar
o Sesi tonunda değişiklikler
3. Oturum Düzeyinde İpuçları:
o Geç gelme, erken ayrılma isteği
o Ödev yapmama veya eksik yapma
o Seans sırasında tekrarlayan uykulu olma hali
o Ödeme konusunda direnç veya unutkanlık
V. Dirençle Çalışma Stratejileri
1. Temel Stratejiler
a) Direnci Tanıma ve Kabul Etme
Örnek Müdahale: “Bu konudan bahsetmek şu anda sizin için zor görünüyor. Bu zorluğu tanıyorum ve buna saygı duyuyorum.”
b) Direnci Keşfetme (Keşif Soruları)
Örnek Müdahale: “Konuşmakta zorlandığınız bu konuya yaklaşmak sizi nasıl hissettiriyor? Bu direncin arkasında ne olabilir?”
c) Direnci Yeniden Çerçeveleme
Örnek Müdahale: “Bu konuya girmekte gösterdiğiniz direnç, aslında kendinizi koruma içgüdünüzün bir işareti olabilir. Bu korunma ihtiyacı sizce nereden geliyor?”
d) Terapötik İttifakı Güçlendirme
Örnek Müdahale: “Zor konulara yaklaşırken yanınızda olduğumu ve sizin hızınıza saygı duyduğumu bilmenizi isterim. Bu yolculukta birlikteyiz.”
2. İleri Düzey Stratejiler
a) Metakomünikasyon (İletişim Hakkında İletişim)
Örnek Müdahale: “Şu anda aramızda neler olduğuna dikkat etmek istiyorum. Bu konuya her yaklaştığımızda, iletişimimizde bir değişiklik oluyor. Bunu siz de fark ediyor musunuz?”
b) Paradoksal Yaklaşım
Örnek Müdahale: “Belki de şu anda değişmeye hazır değilsiniz ve bu tamamen normal. Hazır olmadığınız bir değişime zorlamak yerine, şu andaki direncinizi biraz daha keşfedebilir miyiz?”
c) Terapötik Boşlukları Kullanma
Örnek Müdahale: (Sessizlik sonrası) “Şu andaki sessizliğimiz, konuşmanın çok zor olduğu bir alana girdiğimizi gösteriyor olabilir. Bu sessizlikte kalmak ve ne ortaya çıkacağını görmek ister misiniz?”
VI. Farklı Terapi Yaklaşımlarında Dirençle Çalışma
1. Psikanalitik/Psikodinamik Yaklaşım
Ana Odak: Bilinçdışı dirençleri keşfetme, transferans direncini analiz etme.
Klinik Örnek:
Danışan: “Rüyamda eski sevgilimi gördüm, ama yüzünü hatırlamıyorum.”
Terapist: “Rüyanızda sevgilinizin yüzünü hatırlamıyor olmanız, belki de bizim ilişkimizde ortaya çıkan bazı duyguları tanımakta zorluk yaşadığınızı gösteriyor olabilir. Son zamanlarda bana karşı neler hissettiğinizi merak ediyorum.”
2. Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım
Ana Odak: İşlevsel olmayan düşünceleri tanımlama, değişime yönelik davranışsal dirençleri ele alma.
Klinik Örnek:
Danışan: “Ev ödevlerini yapmadım, çünkü işe yaramayacağını düşünüyorum.”
Terapist: “‘İşe yaramayacak’ düşüncesi, değişim için atmanız gereken adımlardan sizi alıkoyuyor gibi görünüyor. Bu düşüncenin doğruluğunu test etmek için, belki küçük bir deney yapabiliriz. Bir hafta boyunca, inançsız bile olsanız, ödevi yapmanın sonuçlarını gözlemleyebilir miyiz?”
3. Hümanistik Yaklaşım
Ana Odak: Koşulsuz olumlu kabul sağlama, direnci bir direnç olarak değil, danışanın kendini ifade etme şekli olarak görme.
Klinik Örnek:
Danışan: “Kimse beni anlamıyor, siz de anlayamazsınız.”
Terapist: “Anlaşılmadığınızı hissetmek gerçekten zor olmalı. Belki de burada benimle olan deneyiminiz farklı olabilir. Anlaşılma ihtiyacınızı takdir ediyorum ve gerçekten sizi anlamak için buradayım.”
VII. Öğrenci Terapistler için Özel Notlar
1. Kendi Tepkilerinizi Tanıyın: Danışan direnciyle karşılaştığınızda kendi duygusal tepkilerinizi (engellenme, hayal kırıklığı, yetersizlik) fark edin.
2. Sabır Gösterin: Direnç, terapinin doğal bir parçasıdır ve genellikle terapötik değişimin habercisidir.
3. Süpervizyon Kullanın: Zorlayıcı direnç vakalarını süpervizörünüzle paylaşın ve rehberlik alın.
4. Direnç Günlüğü Tutun: Hangi müdahalelerin hangi direnç türlerinde etkili olduğunu not edin ve kendi terapötik tarzınızı geliştirin.
5. Direnci Nazikçe Adlandırın: “Direniyorsunuz” demek yerine, “Bu konuya yaklaşmakta bir zorluk yaşıyor gibisiniz” gibi nazik ifadeler kullanın.
________________________________________
Dirençle çalışma, terapötik sürecin en zorlu ancak en değerli yönlerinden biridir. Direnç, danışanın en hassas noktalarını ve en güçlü korunma ihtiyaçlarını yansıtır. Bu nedenle, direnç anları aslında terapötik dönüşümün en verimli fırsatlarını sunar. Etkili bir terapist, direnci bir engel olarak değil, danışanın iç dünyasına açılan bir kapı olarak görür ve bu kapıdan nazikçe ve beceriyle geçmeyi öğrenir.