ENERJİ EMİCİ VAMPİRLER

Bir ilkbahar sabahı, güneşle uyandınız. Günaydın kuşlar, günaydın yeni doğan güneş, günaydın böcekler modunda..!Hareketli, enerjik bir müzik, ılık bir duş, güzel bir kahvaltı.. ( dizi senaryosu gibi oldu galiba..araya kız kulesi görüntüleri de ekleyelim 😀 )
Selamlaştığınız güler yüzlü aile fertleri, herkesin sarılıp uğurlandığı bir sabah. Trafikte bir dinginlik, gülümseyen bir birine yol veren insanlar. İş yerine girince, kapıdan odana kadar selamlaştığın onca güler yüzlü insan…
Şaka şakaaa..! Sakin olun, fabrika ayarlarınızı bozmayın.!

Gerçekte olup bitene gelirsek, ev faslını geçtik, arabada sabah haberleri açılışı yapar, terör, ölüm, siyası çekişmeler; trafikte sabah 9 karmaşası, servisler, kuralları hiçe sayan, geç kalmış insanlar, kornalar…
İşe geldiniz; uyanamamış uykusuz , gergin, kapı önlerinde sabah sigarası içmeye çalışan mutsuz ve suratsız insanlar..

Hele hele mutlaka her zaman görmek zorunda olduğunuz ve suratında meymenet olmayan mutlak biriside vardır. Görünce içinizden, besmele tövbe istiğfar getirdiğiniz, şeytan görmüş gibi hissettiğiniz, kara kediden daha uğursuz saydığınız o kişi de bu durumun finali olur! Daha merhaba der demez sizi görmediğinden beri biriktirdiği ne varsa hemen üstünüze kusmaya başlar, başına gelen ne kadar olumsuzluk varsa sırlamaya başlar…

Kim/ler o sizin tüm enerjinizi  emen, en güzel, mutlu anlarınızda bile sizi çökertebilmeyi başaran/lar?

rasim-670
Temel özelliklerini sıralayalım:

** Pek gülmeyi, gülümsemeyi başaramazlar: Hep bir somurtma, asık surat hakimdir çehrelerinde. Kaşlar, dudak ve alınları hemen bilgi verir size.

** Pesimisttirler(olumsuz): Her olayı kötüye yormaya yatkındırlar. Bakarsınız herkes kötü niyetli, her olacak olay olay veya  geçmiş olaylar kötü sonuçlanacaktır.Çünkü birileri hep onların aleyhinde çalışmaya devam eder. İnsanlar kötüdür kısacası. Hayra yormak mümkün değildir!!

** Daima şikayet ederler: İklim, sistem, çevre, ekonomi, siyaset, okul, eğitim vs her şeyden şikayet ederler . Dinlerken sanırsınız ki dünyanın sonu, ülke battı, çevre mahvoldu, trafik iğrenç, kısacası bizim ana haber bültenleri gibi…Daraltır!!! Tek geriye kalan biran önce al tası tarağı terket bu ülkeyi, kaç burdan, yaşanmaz artık buralarda emmoğlu!

** Karşılarındakileri olumsuz eleştirme eğilimine sahipler: İlk dikkatlerini çeken sizin saçınız ve kilolarınızdaki değişikliklerdir. Benim çevremde çoğu arkadaşımın inanın benle kurabildiği tek iletişim benim saçlarımın azalıp çoğalması, kilo alıp vermem ve de diğer hoca arkadaşlarımın ne kadar ……olduklarıyla ile ilgili!!! Ayrıca bunlara ilaveten her oturuşta vatan millet kurtararak  herkesten daha iyi bir siyasetçi, bakan ve bürokrat, antrenör vs. olduklarını da keşfedersiniz.( Yitik cevherler)

** Sızlanırlar: Çözüm yerine soruna odaklı oldukları için sistem ve unsurlarıyla kavga etmekten çoğu zaman, çok basit bir harekete geçmeyi bile beceremedikleri için hep sızlanırlar. Ahhh bi verseniz siz onlara yönetimi, yetkiyi neler yapacaklar neler, sanırsınız dünyaya cenneti, huzuru, ilerlemeyi onlar getirebilir,tüm sorunları şık diye çözecekler hemencecik.

Peki ne yapmalı? Bu tiplerle /zararlı ayrık otu ile etkin/ mücadele rehberi nedir? )

*Uzak durmak? Haklısınız pek mümkün değil çünkü her yerdeler, ailenizde, okulunuzda, iş yerinizde… Onlarla bir araya gelince içinizde 3 kez felak-nas okuyup işiniz biter bitmez en kısa sürede onlardan uzaklaşın!

Belkide bize tek faydaları şu; çevremizdeki iyi insanları yeniden bize hatırlatıyorlar, iyilerin bize katkısını, değerini yeniden hissettiriyorlar.. hem düşünsenize hep oyun havası dinleyebilir misiniz? Sıkılıp acılı arabeskleride özleriz, sessizlikten uzaklaşıp gürültülü ortam  aradığımız gibi. sanırım arada bu suratsız tiplerin iyi geldiği zamanlar da var, haklarını yemeyelim. Homeostatis yani :-)

Ben derim ki arkadaş portföyünüzü çeşitlendirin. Sırdaş için seçtiğinizle sinemaya gitmek zevk vermeyebilir, sinemaya gittiğinizle geyik muhabbeti yapmak, geyik muhabbeti yapmaktan zevk aldığınız ile dini sohbet edebilmek…Yani 5-6 farklı özellikte, ilgi alanınızla ilgili dostluklar kurup, farklı bireylerle enerji harcamak bence daha mantıklı.Modunuza, ortamınıza göre kıyafet seçmek gibi… Tek kişi ile her bişeyi yapmaya kalkarsanız mutlak sonu bunaltı!! Tek kişiye mahkum olmak bence birazda hastalıklı bir durum. Helede ev, oda veya iş arkadaşınsa!!!

Tek kişi arkadaşlığını bir düşünün. Tayt gibi sıkıca hayatınıza giren, her şeyinizin içinde olan, bağırsaklarınıza kadar sizi bilen arkadaşın, hayatınızdan bir şekilde çıktığını düşünün?  Bir anda yapayalnızsınız, neredeyse yarınız… Yasa girersiniz, unutmayın, yas kayba verilen tepkidir. Çökertir!
timthumb (4)

Oysa bir de tersi olan durumlar var. Gözünüzün aradığı, göremeyince yanına gittiğiniz yada elinizin direkt telefonunu aradığı birileri de var.
Bir düşünün lütfen; sizi kimler gerçekten mutlu ediyor? Kimler çevrenizdeyken yüzünüze gülümseme oturuyor? Canınız sıkılınca kimi görüp biraz kafa dağıtmak, gerginliğinizi üzerinizden atmak istersiniz? Kaç kişinin varlığı, siması, sesi size huzur, mutluluk, enerji veriyor? Peki bu insanlar çevrenizde kaç kişi? Kaç tane edinebilmişsin? Kaybetmeyin onları, küstürmeyin. İlişkiler emek ister.Düşünsenize verecek hiçbirşeyiniz yoksa insanlara gülümseyiniz der peygamberimiz. Sadakadır… Beslemezsenin solar onların gülümsemesi size karşı. Hadi aklınıza gelen kimlerse bir arayıp hatırını sorun, ona karşı güzel düşencelerinizi, duygularınızı onunla paylaşın. En az 3 kişiye güzel bir kaç kelam iltifat ediniz 🙂

Mümkün olduğunca güler yüzlü bireyler le daha yakın olmaya çalışın, sahte dudak altı dişini gösterip, gülümseyenleri değil, zaten anlarsınız görünce neyi kastettiğimi.  Size hatırınızı sorarken , gerçekten sizin nasıl olduğunuzla ilgileneni bulursanız salmayın derim. Asık yüzlü sorunludan hayır gelmez!!! Güne o nu görerek başlarsanız  sömürür enerjinizi; tıpkı kalkınca sabah aç karına Müslüm baba dinlemek gibi.

Çevrenizde, arkadaş çevrenizde sizi mutlu edenleri daha sık görmeye çalışın derim. Onlarla daha fazla zaman harcamaya çalışın. Gençlik aşısı gibi!! Şarj olusunuz hayata…

Bu arada en baştakini en sona bıraktım “YA SİZ HANGİSİSİNİZ” ?

Doç.Dr. Mustafa Uslu
Psikolojik Danışman


8 Responses

  1. bengisu-beria

    İçindeki olumsuzluğu zapt edemeyip dışa yansıtan, her durumu dramatikleştiren insanlarla çocukluğumdan beri karşılaşmışımdır.Öyle ki bundan bir zaman öyle etkilenmişim ki nedendir bilmem kendimi aşağılamaya başlayıp hayatımdaki var olan verimimi kaybetmiştim.İster isteme hayata karşı yenik düşüyordum ve günlerimi mahvediyordum.
    Ama bir süre sonra yalnız kalma pahasına da olsa açık yüreklilikle kendimi çektim o arkadaşımdan ve ona rağmen barış içindeydim ve çok mutluydum, hayatı da daha çok sevmeye başlamıştım..

  2. FUNDA

    ÜNİVERSİTEYE GELDİM GELELİ KİMİNLE ARKADAŞLIK ETSEM VE ONA DEĞER VERİP BUNU HİSSETTİRSEM DAİMA DAHA FAZLA PIŞPIŞLANMAK İSTEDİ…KULLANILDIĞIMI HİSSETTİĞİM DE OLDU DAHA FAZLA ZARARINI GÖRMEDEN KURTULMAK EN İYİSİ. BİRİNE GERÇEKTEN HALİNİ HATRINI MERAK EDİP NASILSIN DİYE SORDUĞUMDA BAZI İNSANLARIN TÜM DÜŞÜNCELERİNİ SURATLARINDA GÖRÜYORDUM “İYİ DE BUNDAN SANANE! NE OLUYORUZ Kİ ŞİMDİ” BAKIŞLARI BELİRİVERİYOR.BAZEN İNSANLAR BENİ ASIK YÜZLÜ OLMAYA, ÖNYARGILI DAVRANMAYA, FAZLA DA YAKINLAŞMAMAYA İTİYOR…DIŞARDAN BENİM İÇİN SOĞUK,BURNU HAVADA DEDİKLERİNİN DUYUMUNU ALIYORUM ARTIK VE BÖYLE OLMASINDAN MEMNUNUM OLDUĞUM GİBİ GÖNDÜĞÜM ZAMANLARDAKİ ZARARI ALMIYORUM ARTIK.OLMADIĞIM BİRİ GİBİ GÖRÜNÜYORUM.(BELKİDE KENDİMCE SAVUNMA TAKTİĞİM BU BENİM)ÇOK YAKIN DOSTLARIM BENİ TANIRLAR BU DA ONLARI ÖZEL YAPAR :)

  3. emine gözalan

    gerçekten bu aralar en büyük sıkıntım çevremdeki insanlar ve bu yazıyı paylaşmakla ne güzel etmişsiniz hocam..teşekkür ederim…benimde böle bir yakınım var ve malesef konumlarımızdan dolayı yakın olmak zorundayız. ama ben hiç istemiyorum, ama aile bağları..kendimi kötü hissediyorum onu sevemediğim için ama elimde olmuyor. onu gördüğüm zaman yüzümdeki tüm gülümsemem gidiyor, hiç neşem kalmıyor. ve hep kendimi suçluyorum, neden böle düşünüyorum diye, neden sevemiyorum diye…kötü kalpli olduğumu düşünüyorum…gerçekten kötü kalpli olmaktan mı kaynaklanıyor bu?

  4. Şule

    Hocam çok güzel konuları ele alıyorsunuz.Malesef biz toplum olarak bu hatayı yapıyoruz herkes gerçek dost olamaz diyip bir kişiyle sanki mecburmusuz gibi kendimizi zorluyoruz onunla herşeyimizi paylaşıyoruz her sırrımızı veriyoruz ve farkında olmadan kullanılmaya başlıyoruz …Dediginiz gibi tüm enerjimizi, motivasyonumuzu ,hatta hayallerimizi bile engeller hale geliyor bu durum .:((( hayatınızda böyle insanlara yer vermeyin kendiniz için …

  5. nevalronai

    hocam benim de dersime giriyorsunuz ve ben de çok asık suratlıyım.bunun için üzgünüm.Ben konuşamadığım zaman içimdekiler taşar ve ben farklı bir ben olmuşumdur o an.ben bugün tam da öyle anlattığınız bir durumla karşılaştım 13 yıldır dışardayım belki çok şehir belki de çoğunluğunda insan tanıdım ve bu beni zıt bir kutup değil beni bana empatiyle karşımdaki kötüyü bir iyiyle içime sunan bir bireyi, çoğu şekilde de mesafeleri arada değiştirmemle insanları oldukları şeklinden farklı bir bakışla görürüm.Aslında bu benim kendimin başkalarının bir gölgesi şeklinde yansıyor…Çünkü insanları anlamak üstbir insan olmakla alakalı bir durum değil her geçen günü geçtiğin şekilden çıkarıyorsun ki bu da gayet zor.Hele ki insanları anlamak,kendini anlattıramamışsan daha da zor
    Onların, seni anlaması…Ben çoğu zaman anlaşılamamışımdır neden acaba diye soruyorum sürekli Ya ben çoğu şeyi büyüttüm zamanda. ya da zamana akanları o hoşlukta gördüm ya da insanlar gerçekten emici bir zihniyette sömürmeye mi meyilliler anlayamadım.Bir şey biliyorsam hiçbir şey bilmediğimdir.Çünkü bildiklerimiz bilmediklerimizin yarısıdır…

  6. herkez hastamısın diye soruyor neden dedidiğimde yüzün asık suratlısın da diyiyor ama gerçekten bilerek yapmıyorum yüzüm hep asık suratlı gülemiyorum

  7. butür insanlar genellikle çevrelerine hiç uyum sağlıyamazlar. tüm enerjilerini olumlu mutlu dönemlerde toplarlar ve bu enerji toplum tarafından çabuk farkedilir. bunun yanı sıra küçükte olsa olumsuz bi gelişmede enerjilerini bitirirler ve hayatlarından zevk alamazlar.
    enerjileri düşük olduğu zamanlar yürüyüşleri,tepkileri,ilgi alanları hatta kıacası mutluykenki hallerini rafa kaldırın kompile deişik bi karaktere, tarza yürüyüşe, konuşmaya bürünürler. hassaslaşarak hiçbirşey kaldıramaz hale gelirler. bu tip kişilerle konuşurken kullandığınız sözlere çok dikkat etmeniz gerekiyor. nede olsa bu kdr içine kapanık iyi niyetli, mağsum bir insanı kırmak doğru olmaz. ruh halleri sürekli deişir durumda olduğu için karamsarlaşıp tüm bakış açılarını hergün farklı bir şekle sokabilirler.
    bir sabah kalktıklarında kendilerini bir sporcu sanabilir hatta ruhsal enerjilerinide buna göre ayarlıyabilirler. başka bir sabah ise bunun tam aksine kendilerini yıpranmış, ezilmiş ve eskimiş gibi hissedebilirler. pozitif ve negatif enerji arasında uyum sağlıyamıyan bu insanlar sabit bir karakter sahibi deillerdir. size karşı bir gün güler yüzlü, tatlı dilli, sempatik hareketlerde bulunabilir ertesi gün ise tam tersiyle karşılaşırsanız hiç şaşırmayın. bu tip insanların sadece pozitif enerjiye ihtiyaçları vardır bu enerjiyide ancak sağlıklı beslenerek , düzenli uyuyup kendini şarj ederek, ve etrafındaki yoğun sitresli hayatı bir kenara bırakarak, kendilerine hedefler amaçlar yapmaya deer hobiler bularak yapabilirler. tabi bütün bunları yapmış olsa bile en önemlisi sizin ona karşı davranışlarınız olucaktır. her ne kadar mutlu olmak için bu kadar şey yapmış olsada en ufak bi hatasında onu yıldırıp hayal kırıklığına uğratarak tüm pozitif enerjisini yok edebilirsiniz.

  8. :-) teşekkürler ilave katkıların için

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.