Kim İçin Çalışıyoruz ? !!!

Evli ve çocuk sahibi kimle konuşursanız konuşun ; iş ve çalışma hayatından bahsederken, zorluklardan, hayatın geçiciliğinden, anlamından bahsederler ve eklerler: ” Kim için çalışıyoruz ki, her şey çocuklar için, onlar bizim gibi hayatın rezilliğini çekmesin, daha iyi olsunlar, gelecekleri kurtulsun, bizim gibi sıkıntı çekmesinler” derler.

Doğru söze ne hacet? Hepimizin hayatının merkezine yerleşir çocuklarımız. Onlar dır odak noktamız. En küçük ateşinde, öksürüğünde uyuyamayız sabaha kadar… Öyle anlar olurk i Allah a yalvarırız, ona verme bize ver sıkıntıyı diye…

Her türlü sıkıntıya, iş yerindeki streslere onlar için katlanırız, “yemeyiz içmeyiz, saçımızı süpürge yaparız, dişimizden tırnağımızdan arttırıp onlar için harcarız” Onlar bizim geleceğimiz, her şeyimiz çünkü….

” Giydiğim elbise, şu kadar yıllık, ayakkabım şu kadar lira, ama çocuklara Adidas- Nike alıyoruz, bari onlar mutlu olsun” diyeni çok duymuşsunuzdur…
Buraya kadar özveriler genellikle maddi imkanlarla ilişkili, ben diğer boyutlara değinmek istiyorum.

Teşekkürler sevgili ebeveynler, iyi ki varsınız, Allah sizi çocuklarınızın başından eksik etmesin ( Amiiiiiin dediğinizi duyuyorum şu an  :- )  )

Günlük ev tablosu, Çalışan ebeveynler için…

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı, okula yada bakıcıya çocuğu hazırlayıp bırakmak, ardından 5 e  kadar iş yeri, 6-6.30  da ev.. Anne mutfakta sofra-akşam yemeği- ortalığın kaldırılması- bulaşıklar… Saat 8-8.30 oldu. Muhtemeldir ki  annenin dizisi, babanın futbol ya da haberleri-tartışma programı… Çocuk????

Okula gidiyorsa direktifler başlar; “Ödevini yaptın mı”? Hadi odana, kontrol edeceğim vs vs…”

Çocuk diğer oda da kendini yalıtılmış ve cezalandırılmış hissedecek, zırt pırt sizin tv li odanıza gelip bir şeyler sorma bahanesi ile oradan ayrılmayacak!!!  ”–Anne bilgisayarda oynayabilir miyim?  ” —Ödevini bitir önce, daha sonra!!!”

Çözüm: ” O lanet olası drama budalası dizilerini ve saçma sapan iç karartıcı haber ve tartışma programlarını KAPAT!!”   Çok mu zor??  Pardon kim için çalışıyordunuz?????

2 saat kapatıp elinize bi kitap, gazete, el işi vs alıp çocuğunuzla aynı odada hep beraber aile olarak bulunsanız ne olur?? Çok mu zor? Pardon kim için çalışıyordunuz?????   O sizi çok özlüyor ve sizinle vakit geçirmeye ihtiyacı var, siz özlemediniz mi?

Aile olmak zor tabi!!!

Sonra gelip yakınmalar ” hıbı dı bıbı dı  çocuğumun  vs vs vs sorunları var ne yapalım”  Önce aile ol, o na zaman ayır   denir!!!

İkinci bir konu; Her evde kalorifer yok ve yılda 6 ay  evin ısıtılması gerekir, soba varsa 1 oda, orası da oturma odası, yani ortak kullanım. Çocuk burada ne yapsın? Oyun nasıl oynayacak?  ” Çocuğum yapma!! kıracaksın, dökeceksin, sessiz ol, oyuncaklarını topla…!!!”  İç Anadoluda çocuk 6 ay eve hapsolmuş durumda. Ve de 1 odaya, o dayı da onun kullanımından alıkoyuyoruz…

Geleneksel Türk ailesinde en güzel ve en büyük oda  ”misafir odası” olarak dizayn edilir. Her an misafire hazır, temiz ve tertipli. Üstelik Kilitli :-)

Çocuk odası var mı? Yok!!! Varsa da en küçük olanı!!

Misafir hangi sıklıkta gelir? Her gün mü? cevabını siz verin.. O lanet odaya bir kaç camlı dolap, dolabın içine 3542 parçalık yemek takımı, gümüşler vazolar vs.. Aynı anda 40 kişiyi ağırlayacak tabak çanak bulunur ne hikmetse???  Her şey hava atmaktan ibaret!!!  Pardon kim için çalışıyordunuz?????  Sanırım misafir için…))

Derim ki , misafir buyursun ben nerede oturuyorsam orada otursun, ne yersem beraber o da yesin başım gözüm üstüne!! O adayı boşaltıp yerde boydan boya halı, oyuncakları her yerde, dilediğince odasının duvarlarını karalayabileceği bir ortam verelim çocuklarımıza, madem onlar için çalışıyoruz, madem odağımızda onlar var, madem en değerli o zaman en büyük o da onların olsun!!!

Üçüncü konu , çocukların okuluna düzenli şekilde ziyaret edip öğretmenleri ile irtibat halinde olmakla ilgili… Ne zaman veliler toplantısı yapılsa yarısı olmaz, olanlar da sadece anneler!!!  o annelerin çoğuda ilk konuşmanızda size “baba” nın ne kadar anlayışsız bir “öküz” olduğundan yakınırlar. Babalar nere de? ” Çocukları için çalışıyorlar!!!!”

Kulakları çınlasın Tekirdağ Endüstri Meslek Lisesi Müdürü 1996 senesinde veliler toplantısında velilere hitaben şöyle konuşmuştu:

— İçinizde çiftçi olanlar var mı?   —- var.

—Kabak ekermisiniz?    —evet

— Nasıl yetiştirirsiniz?    — hocam bir gün suyu, bir gün otu, çapası, ilacı derken gün aşırı bahçedeyiz!!

Cevabı mükemmeledi :

— Be adamlar, şu çocukları okula gönderdiniz göndereli kaç defa gelip, ilgilendiz sordunuz vs…?  Çocuklarınızın  KABAK kadar da mı değeri yok yanınızda ?

 

Kabağı çocukları  için ekip yetiştirip  para kazanıyor ama !! Gelemeyen veli çocukları için çalıştığından gelemiyor çocuklarının okuluna!!!!

Dördüncü bir konu;

Sıklıkla veliler çocuklarının bilgisayara, bilgisayar oyunlarına, ya da internete çok fazla düşkün olduklarından, önleyemediklerinden dem vururlar…

Ne yapmalı?

Çocuk okuldan gelince yatma saatine kadar muhtemel 4- 11 arası 7 saat vakti olacak, Bu vaktin 1- 2 saati bilgisayarla normal ama geriye kalan saatinde çocuk boş kalmamalı!

Hepimizin içinde ukde dir bir enstrüman çalamamak. Ders çıkışı bir stranç, ebru, spor dalına ve müzik aleti öğrenmeye yazdırın derim..3- 5 farklı branş ve enstrümanı denesin ve bir müddet sonra kendisine uygun olan da devam etsin. Tek kurtuluş çocuğu doğru yönlendirmeyle oyalamaktır.  Zaten geriye pek de bir vakti kalmayacaktır, bizler plansız yetiştik ama çocukların zamanı  doğru planlayabilirsek sıkılmadan hem başarılı hem de sosyal yetişebilirler…

Özgür bırakın odasında,  rahatça resim çizebileceği bir yazı tahtası olsun, karalasın , yazsın , çizsin. Duvarlarını kirletsin doya doya, bir odanın boyanmasının maliyeti 100 tl yi geçmez. Kiradamı sınız?  2-3 sene  100 tl için çocuğunuzu hırpalamayın derim. Bırakın duvarlara el izlerini bıraksın  yaşanmışlığı göstersin, her gün oyuncaklarını dağıtmasıyla ilgili kriz yaratmayın. Pırıl pırıl çocuk odası, dolabı duvarları varsa emin olun ne o çocuk olmuş ne de siz!! Olmamış!!

Etkili zaman geçirmeye gelince, en etkili zaman ona bir şey öğretme çabasıyla ödev vs.yaptırdığınız zaman değildir. Onun istediği etkinlik ya da oyunu beraber oynamaktır, ama muhtemel anne babaya, baba anneye paslayacak, “Babasıııııı….”  meşgulsünüz, yorgunsunuz, tv de diziniz, maçınız vs var, hem onca gün “onlar için çalışıp, didindiniz!!! Hafta sonu Avm ye götürüp 2 saat dolaşırsanız görev tamamlanmıştır!!

UNUTMAYIN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ  🙂

Dr. Mustafa USLU

Psikolojik Danışman


9 Responses

  1. İbat Bostancıoğlu

    Hocam…Süper bir makale olmuş…Gerçekler bazen yüzümüze bi tokat gibi çarpıyo gerçekten…Yazılarınla bizleri bilgilendirmeye devam ederseniz sevinirim…İyi Çalışmalar…

  2. tek kelımeyle turk aıle yapısı olmus. Ilerde ebeveyn olursam dıkkat edecegım ılk nokta evde tv ızleme ve ınternet kullanımı duzenlemelerı olacak sanırım. Mısafır odasına cok guldum benım evımde olmayacagı kesın ama yenı evlenen arkadaslarıma ne gerek vr mısafır odasına dedıgımde bız boyle gorduk cevabı geldı genelde aslında once tabularımızı yıkmakla baslamak lazım dıye dusunuyorum tabularımızı yıkabıldıgımız nıce yarınlara ınş :)

  3. Süleyman karakaya

    Mükemmel bir yazı hocam. Kim için çalışıyoruz ?
    Hemenn abime gönderiyorum kı çocuğuyla biraz ılgılenmesıne faydası olur belki. Hocam emegınıze Saglık

  4. Teşekkürler Arkadaşlar…

  5. ŞENAY HAYTA

    gerçeklerle yüzleşme zamanı. görüşme yaptığım çocukların ailelerini çağırdığımda çocuklar bu aileye göre sorunları daha az diyorum.öncelikleri sıralamayı bilmek gerek lafta değil davranış da:)))))

  6. Marco Bastiliani

    Dear Dr.,

    I have translated your text on internet.
    Wonderful.. just one word.

  7. Harika bir yazı…çok yerinde tespitler…

  8. Fermantasyondan Yavuz

    Agzına, kalemine sağlık kardeşim, hepimizin gerçeği bunlar maaselef

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.