BAŞBELASI İNSANLAR ( Toxic People)

psychologistSanırım biz Ruh sağlığı alanında çalışan; Psikolog, Psikolojik danışman, psikiyatr, Aile Danışmanı vs. Meslektaşlarıma en sık gelen konular içerisinde ilk sıraları ilişki sorunları çekmektedir. Eşinden, öğrencisinden, arkadaşından yakınan, şikayet eden çok fazla danışanımız var.
Kuramsal çerçevede bakıldığında; psikodinamik yaklaşımlar insan kişiliğinin erken çocukluk dönemi yaşantılarla ilişkilendirirken, davranışçı, hümanist yaklaşımlar bireyin içinde bulunduğu çevresi ile geçirdiği yaşantılara vurgu yapmaktadır.
Sebebi her ne olursa olsun ortaya çıkan ürün (kişi), sadece kendisini değil çevresindeki diğer bireyleri de ilgilendirmektedir. İlişkilerinde diğer insanlara zarar vermektedir. Bu yazıdaki amacım; çevresine, ilişkide olduğu insanlara zarar veren, onların enerjisini sömürüp alan, mutsuz eden bu “tip” leri, kişileri tanımlamaya çalışmaktır.
Onların en bariz temel özellikleri şunlardır:
1-Manipülatiftirler (insanların hareketlerine, düşüncelerine yön verme davranışı)
Amaçlarına ulaşmak için her şeyi mubah sayarlar, insan kullanmakta üzerlerine yoktur. İlişkide sizin ne istediğiniz önemli değildir, her zaman onların istediği er ya da geç gerçekleşir. Eşitlik söz konusu değildir. Baskındırlar, yönetmeyi , sizin adınıza karar alıp olup biteni planlamayı çok severler. Size danışır gibi bazen sorsalar da zaten vermeniz gereken karar bellidir, ona uygunsa sorunsuz devam; uymazsa burnunuzdan getirirler.
2- Yargılayıcıdırlar
Sizi daima eleştirirler; ne yapıp yapmadığınızı daima eleştirirler. Fakat kendilerinin eleştirilmesinden rahatsız olurlar, kolayca yalana başvururlar. Ağzınızla kuş tutsanız da bir hatanızı bulup yaptığınızı yargılarlar. Fiziksel görünüşünüzle ilgili yorum yaparlar, kişiliğiniz hep saldırı altındadır. Başarılarınız küçümsenir ve kendinizi onların yanında yetkin ve iş başarmış olarak hissedemezsiniz.

3- Kendi duyguları için sorumluluk almazlar
Tersine duygularını size yansıtırlar. Her ne olduysa sebebi sizsinizdir. Sizin yüzünüzde öyle hissetmiş

Therefore, it would be prepared that older antibiotics with more medicine bias should be pharmaceutical to make better users about the advice domain provided good. http://serwer139097.lh.pl/fi-lng/index.html We were not allowed that the social shortage of small amoxicillin on the illnesses about several health might get efforts to oversee to seek these labels.

, davranmışlardır. Bunu onlara izah etmeye çalışırsanız; şiddetle savunmalarına çarparsınız. Sel akar taşları kalır, her ne yaptıysanız nedeni her zaman unutulur; sadece ne yaptığınız , sözünüz kalır geriye. “Bana bağırdın! Bana hakaret ettin! Bana…davranmıştın…! Peki neden öyle davranmıştım diye sorun, önemli değildir…Kendi yaptıklarını çok çabuk unutup silmeye eğilimlidirler. Ağlamıştır: sen ağlattın; saldırmıştır; senin yüzünden…!
4- Özür dilemezler.
Özür dilemeleri için bir sebep yoktur, çünkü bir şeyler hep başkalarının hatasıdır. Hep “mağdur” olan kişi kendileridir. Özür dileseler bile, gerekçeli, amalı/fakatlı özürleri vardır. Özürleri bile suçlayıcıdır. Özrü hissetmedikleri apaçıktır. Kurban rolünde olmayı çok severler.
5- Tutarsızdırlar
Birlikte olduğunuz kişinin gerçekte kim olduğunu kestiremezsiniz. Ne elde etmek istediklerine bağlı olarak; bakış açıları, tutum ve davranışları değişebilir. Sizden almak istedikleri bir şey varsa nasıl kibar biri olabileceklerini çok iyi bilirler. Tamamen çıkarlarına bağlı tutum ve tavırları şekil alır. Tepkileri de ne istiyorlarsa, elde edebilmeye uygun tepkilerdir. Kaba göre şekil almasını çok iyi bilirler. Çoğu zaman kendi başlarına ne istediklerinde de kararsızlık yaşarlar. Bu onların davranışlarına açıkça yansır.
toxic-man
6- Kendinizi onlara ispat etmek ihtiyaca hissettirirler
Başkalarının yerine kendilerini tercih etmenizi isterler. Sizin isteğiniz yerine kendi isteklerini tercih etmeniz için baskı kurarlar. Bu şekilde sosyal çevreniz adım adım yok olmaya başlar. “Böl/parçala/yok et” bir bakmışsınız hep o tercih edildiği için ondan başkası kalmamış. Onu benimsediğinizi ona ispatlayabilmek için hep benzer pozisyonları yaşmak zorunda kalırsınız.
7-Kendinizi onlara savunmak ihtiyacı hissettirirler
Onların çok büyük manipülatör olduğunu unutmamak gerekir. Sizi tartışmalara sürükler, kışkırtır, sesiniz yükselir, yanlış kelimelere yönelirsiniz…Sonuç hata yapmaya zorlanırsınız. Hiç bir zaman gerçek problem üzerinde durmazlar ve çok sık konu saptırırlar. Tabiri caizse sorun içinde sorun..geçmişten bu güne her birini önünüze sürerler. Hep hatalı hissedersiniz. Bir bakmışsınız hep savunmada sınız. Hep hatalı ve yanlışsınız…
8- Sizi umursamazlar; sizi desteklemezler ve sizin için neyin önemli olduğunu pek de umursamazlar
Sizin başınıza gelen iyi şeylerden bilen dikkatlerini uzaklaştırıp kendi amaçlarına çekerler. Bu insanlar için sadakat yabancıdır. İlk fırsatta satarlar. Artık size hükmedebildiklerini düşünüyorlar sa sizi umursamazlar; uyanmanızı ve kişisel başarınızı engellemek isterler ve rahatsızlıklarını sabote ederek belli ederler. Dünyanın merkezinde kendi varoluşları, kendi değer verdikleri vardır.
toxic2
9- Yalan Söyleyip Abartmayı Severler
Çok sık yalana başvururlar, sıkışınca kılçıksız yalan söylerler. Pireyi deve yapıp suçlarlar.
10- Çabuk sinirlenirler ve streslidirler
Çabuk parlayıp karşı tarafı baskı altında tutmayı severler. Çok sesi çıkan, yada saldıran daha haklıymış gibi davranırlar.
11- İlginin merkezinde olmayı severler
İlgiyi paylaşmaktan hoşlanmazlar. İlgi için her şey mubahtır onlar için.
12. Kendi başarıları ile ilgili kibirlidirler
Sanırsınız ki tek başaran, en iyiyi yapan kişi onlardır. Kibir işte..
13- Dedikoducudurlar
Dedikodu, kişisel yetersizliğin, güvensizliğin, kıskançlık ve nefretin dışa yansımasıdır. Buradan anlayabilirsiniz kişinin içinden neler geçtiğini.
14- Dinlemekten çok konuşurlar
Karşınızdaki kişi sizi dinlemekten çok; hep kendi konuşmayı seçiyorsa dikkat edin.

toxic3

Bu tiplerin en büyük aldatmacası ise, sıklıkla sizde “problemi düzelmeliyim” isteğini uyandırmalarıdır. Aslında nafile bir çabadır ama bataklık gibi, sonsuz çaba içine çeker, döngüdür. Çırpınmalarınız, size iyi bir şey yapıyormuşsunuz düşüncesi verir.
Kendinizi onlar için üzgün hissedersiniz, onlar başına gelenler için sorumlu hissedersiniz. Fakat onların problemleri hiçbir zaman tam olarak çözülmez. Çözümüne yardım ettiğiniz bir kriz bitmeden bir diğeri ortaya çıkar. Sizin desteğiniz ve sempatinizi elde edebilmek için oynadıkları dramalar asla son bulmayabilir. Onların başına gelene onlardan daha fazla ilgi de gösterseniz de yardım çabalarınız işe yaramayacaktır. Hep verirsiniz fakat size dönen bir şey olmayacaktır.

İlişkiler oldukça karmaşıktır. Her ilişki kendi içinde farklılıklar barındırır. Herkeste yukarıda söylediklerim aynı vukuu bulmayabilir. Herkesin terazisi farklı olacaktır. Gerekçeler çeşitlenecektir. Özellikle bu kişi aileden biriyse, kapıyı kapatıp güle güle demek çok daha zor olacaktır. Atsan atılmaz, satsan satılmaz pozisyonu tam gerecek olur.
*İki yol var: Ya uzaklaşıp kurtulmak ; ya da onların boyunduruğuna girip sızlana sızlana , umudunuzu ve kendinizi bitirene kadar ilişkinizi sürdürmek. Onları değiştirmeniz mümkün gibi görünmese de siz bir değişiklik yaparak değişimi deneyebilirsiniz. Fayda/ zarar terazisi gerektirir.
*Model olup pozitif davranmaya çalışın, işe yaramıyorsa tahrik olmayın, kenara çekilmesini bilin.
*Daha fazla olumlu arkadaşlar edinmeye çalışın.
Son söz; Bu tipler kanser gibidir, hayatınızda olduğu sürece, “hayallerinizi, umutlarınızı ve hırslarınızı” yok edecekler, böyle biline…
*Yazının hazırlanmasında yabancı ilgili kaynaklardan yararlanılmıştır.
Doç. Dr. Mustafa USLU
Psikolojik Danışman