İçine Kapanan İnsan


Bir araziye bir apartman, altına bakkal, yanına berber-kuaför,sonra bi fırın.. mutlaka bir kaç okul, gelen öğretmenlere daha fazla daire vs.. Dağdan düşen kartopu misali çoğalarak devam eder gider bu durum. Orada bir mahalle , mahalle içi siteler, site içi yalıtılmış, diğerlerinden yabancılaşmış daireler ve insancıklar…

Son yüzyılın şehirleşmesi, şehrin kalabalığının insana etkileri buradaki bahsedeceğim konu sizlere.

Artık dünyanın daha güvenli bir yer olmadığı çoğumuzun zihnine yerleştirildi… İlkokulda söylediğimiz bir şarkı vardı; “Bir dünya bırakın biz çocuklara /ıslanmış olmasın gözyaşlarıyla…” Artık dünyanın büyük bir kesiminde huzurun olmadığını, güvenin kalmadığını, akın akın insanların güvenli yerlere göç etmeye çalıştığını her gece haberlerde izliyoruz.

Artık mahallede büyüyen çocuklar yerine site çocukları var.Hırsızlar, yan kesiciler, tacizci-tecavüzcüler, çocuk kaçıran böbrek/organ mafyaları,trafik magandaları, salgın hastalıklar, türlü hayvan gripleri ve artık bombacılar… Saymakla bitmeyecek tehlikeler bizi dışarıda bekliyor !!
indir (1)
İnsan zihni hemen hayatta kalma (survival) içgüdüsüyle kendine güvenli yer aramaya başlıyor ve en önemli mekan olarak evini düzenlemeye başlıyor artık.

Dış dünyayı daha tehlikeli yer gördükçe insanoğlu; evlerinin etrafına çitler, yüksek duvarlar, alarmlar, kameralar vs daha fazla yönelirler. Korkunun insana yaptırdığı bir çeşit içe kapanma, kendi kozasını örme davranışıdır. Bunun sonucu olarak insanların güvenli evlerinde zaman geçirmelerine yönelik, evlerin daha iyi sosyal ortamlar olabilmesi için, internet, androit tv , home theatre system ( ev sinema sistemleri) x box, playstation vs.. eğlence araçları geliştirilip pazarlanır olmuştur…
Günümüzde asosyal insanlar için dış dünya korkutucudur. Dışarıda olup biten her suç unsuru bu düşüncelerini besler.
Sonuç mu? Sonuç içine kapanan insanlar.. Gittikçe daha da yalnızlaşan insanlar. Asosyalleşen insanlar…

Sosyalleşmek terimi; diğer insanların içine karışmak, iletişimini fiziksel mekanlarda sürdürmek, bağ içinde olmak anlamında kullanılırdı. Artık Sosyal medya kavramıyla bu da sanallaştı. Tanımadığımız binlerce insanla farklı sanal platformlarda bağ içindeyiz, tanımadan görmeden bilmeden, yeri gelip atarlanıp yeri gelip flört ediyoruz…

“kozalanma” (cooconing) trendi yani insanların sadece dinlenmek için değil, eğlenmek, sosyalleşmek için de evlerinde daha çok zaman geçirmesi, sokağın korkuttuğu ülkelerde yükselmiş bir trenddir. Faith Popcorn’a göre insanlar dış dünyayı korkutucu bir yer olarak algıladıkları zaman aynen bir kozaya kapanır gibi evlerine kapanırlar. Sosyalleşmeyi kozalarının içinde yaparlar hatta mümkünse işlerini bile evlerinden yaparlar.(temelaksoy.com)
gctext-copy

Oysa dış dünya çok güzel 🙂 Bir tepede hafiften esen yeli hissedip ormanı, ovayı vadiyi seyretmek..; Bir deniz kenarı dalgaları izlemek; bir ırmak kenarı akan suyu hissetmek; bir sur dibinde dostlarla gayfe yudumlayıp tavla atmak.. hayat dışarda vesselam 🙂
nature-harmony-girl

Belediyelerin temel görevlerinden birisi de daha fazla yaşanası güzel alanların oluşturulması olmalıdır. Bu gün batıdaki her büyük kentin tam orta yerinde devasa büyüklükte yeşil, çiçekli ağaçlı regresyon, yürüyüş koşu dinlenme parkları bulunmaktadır.
Yaşadığımız dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeliyiz, madem evi güzelleştirdik, balkonumuza bir kaç güzel çiçek koyalım, evimizin önünde birkaç agacı büyütelim, çöplerimizi doğaya atmadığımız gibi ayrıştırarak çöplere atalım..Kuşlar böcekler vs 🙂

Doğayla içiçe, güzel bir dünyada çocuklarımızı huzur içinde büyütelim..Çocuklarımızın bunları yaşamaya hakkı var; evlere, avm lere tv ye, cep telefonu, bilgisayara mahkum etmeyelim.
1

Faith Popcorn a ait şu iki kavramı bir araştırın derim arkadaşlar…
“Cocooning” (“the impulse to stay inside when the outside gets too tough and scary”, such as turning a home into a nest) :
“Cashing Out” (“the impulse to change one’s life to a slower and more rewarding pace”, sometimes manifested by people who quit corporate jobs)

Doç.Dr. Mustafa USLU
Psikolojik Danışman